Tatlı Su kaynaklarının önemine dikkat çekmek amacıyla her yıl 22 Mart'ta Uluslararası Dünya Su Günü kutlanıyor.
Birleşmiş Milletler ve UNESCO başta olmak üzere ilgili kuruluşların raporlarına göre, dünyada ve Türkiye'de artan nüfus, küresel ısınma ve kuraklık gibi nedenlerle her geçen yıl suya olan talep artarken, tatlı su kaynakları da azalıyor.
O bakımdan her konuda olduğu gibi su israfına da son vermek gerekir. Yapılan bir araştırmada Türkiye'de her 4 kişiden birinin aşırı su tüketiminde herhangi bir önlem almadığı ve su israfına duyarsız olduğu belirlenmiştir.
İsraf edenleri ve duyarsız olanları uyarmak, tasarrufu teşvik etmek, tasarrufun hem dini hem de milli görevimiz olduğunu unutmamak gerekir. “Dinimiz İslam, suyu ölçülü kullanmayı ve israf etmemeyi emreder.
Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.s), bir sahabenin abdest alırken fazla su kullandığını görünce, “Bu ne israf!” diyerek onu ikaz etmiştir.
Sahabenin “Abdestte israf olur mu?” sorusu üzerine “Evet, akan bir nehirde (abdest alıyor) olsan bile!” cevabını vermiştir.
Peygamberimizin bu uyarısı, suyun ibadet maksadıyla bile olsa asla israf edilmemesi gereken nadide bir nimet olduğunu bize hatırlatmaktadır.”
Küresel ısınma, değişen iklim şartları ve yağışların az olması, sadece tarım alanında değil içme suyu temin edilen barajlarda da su seviyelerini azaltmaya hızla devam ediyor. Buna karşılık her şeyde olduğu gibi su israfı da her alanda hızla devam ediyor.
Netice olarak; sıkıntıya muhatap olmadan her an tasarrufa uymak, bu konuda tedbirli olmak zorundayız.
Bunca olumsuzlukların yaşandığı, bir yudum suya ve bir dilim ekmeğe muhtaç olan milyonlarca insanın var olduğu bir Dünyada, “Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.” sözünü hatırda tutarak tüketmeliyiz..
-Erhan BAYDAR-
